"Harçlık Alan Gazeteciler Var" İddiası
Baki Ersoy, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında gazetecilere yönelik son derece sert ifadeler kullanmış, bir gazetecinin “Nurettin Açıkalın 250 milyon TL versin istifa etsin” yönündeki yazısını hedef alarak şu sözleri sarf etmişti:
“Senin bunu yazman haddine miydi? Eline kalemi alıp insanların özel hayatlarına dahi girecek cümleler sarf eden ve bunu bilinçli olarak yapan gazetecilere şunu söylüyorum: Biz sizi biliyoruz, harçlık aldığınızı da biliyoruz.”
Ersoy, bazı gazetecilerin Kayserispor’un gol yediği anlarda sevindiğini iddia ederek, bu kişilerin kim olduklarını bildiklerini söyledi ve “Size bunları yazdıranlar bizim yanımızda nefes alamıyorlar” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Yavuz Yıkılmaz: "Herkesi Töhmet Altında Bırakamazsınız!"
Ersoy’un bu sözlerine ilk tepki program konuğu Gazeteci Yavuz Yıkılmaz’dan geldi. Yıkılmaz, isim verilmeden yapılan bu açıklamaların tüm gazetecileri zan altında bıraktığını belirterek sert konuştu:
“Sayın Vekil, bizi yani tüm gazetecileri töhmet altında bırakıyor. Kimse bunlar, açık açık söylemeli. Biz de şimdi çıkıp isim vermeden bir milletvekili hakkında konuşsak, Kayseri’deki tüm vekilleri töhmet altında bırakırız. Bu, artık gazetecilik değil, tetikçilikle suçlamaktır. Bu bambaşka bir şey!”
Erhan Kan: "Bir Kişi Desin Ki Benden Para Aldı... Alnını Karışlarım!"
Programın bir diğer konuğu olan deneyimli gazeteci Erhan Kan ise adeta patladı. Ersoy’un Kardeşinin gazetecilere yönelik suçlamalarını “iftira” olarak nitelendiren Kan, geçmişte Ersoy'un Kardeşinin Gazetesinde çalıştığını belirttiği Baki Ersoy’a çok net mesajlar verdi:
“Bu gazetecilere yönelik laflar lafın arasında herkesi töhmet altında bırakıyor. İsim verirsiniz, geçersiniz. Ben Baki Ersoy’un gazetesinde 2 yıl çalıştım. 25 yıllık meslek hayatım boyunca, bir kişi çıkıp 'Erhan şu haberi yazdı, benden para istedi, tetikçilik yaptı' desin, alnını karışlarım. Eğer bir milletvekili genelleme yapıp beni sokakta rencide ediyorsa, ben buna iyi niyetli bakamam.”
Kan sözlerine daha da sert devam etti:
“Sen şimdi çıkıp sokaktaki adama, 'Gazetecilere neler söyledi?' deseler, sen de gazetecisin, sen kime tetikçilik yapıyorsun derse, ben ne cevap vereceğim? 650 milletvekili arasında ihaleciler var desek, hepsi töhmet altında kalmayacak mı? Bazılarını tenzih ederim diyorsun ama o bazıları kim? Kötü olan kim, tenzih ettiklerin kim? Böyle yuvarlak laflarla bu işler olmaz. Bu hepimiz için ardır.”
"Gazetecilerin De Aileleri Var!"
Erhan Kan açıklamasının devamında gazetecilik onuruna vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Hani Sayın Vekil söylüyor ya ‘herkesin ailesi var’ diye… Gazetecilerin de aileleri var! Çocukları, anneleri, babaları var. Herkes bu stüdyodan çıktığında evine gidiyor. ‘Bazı gazeteciler’ diyerek herkesi töhmet altında bırakamazsınız. Bu yanlış, kere yanlıştır. İsim verirsiniz, ak kara belli olur. Ama bu şekilde ne sizin elinize bir şey geçer ne de gazetecilik camiasının.”
Son olarak meslek camiasına da göndermede bulunan Kan, meslek kuruluşlarının ve bazı gazeteci büyük isimlerin bu söylemlere “çanak tuttuğunu” belirterek şu cümlelerle konuşmasını tamamladı:
“Bu daha da ayıp. Yapılmaması gerekir. Meslek onuru her şeyden önemlidir. Bu onurun şehirde bir şekilde yeniden tesis edilmesi şarttır.”
Yorumlar
Kalan Karakter: