Okulların açılmasıyla birlikte grip başta olmak üzere salgın hastalıklar da görülmeye başlandı. Gribin yanı sıra Covid-19 vakalarında da görülen artış endişeleri artırdı.
Türk Tabipleri Birliği Başkanı (TTB) Prof. Dr. Alpay Azap ve Prof. Dr. Ümit Savaşçı sonbahar aylarında artan üst solunum yolları enfeksiyonu vakaları ile alınması gereken tedbirler hakkında açıklamalarda bulundu.
“PANİĞE NEDEN OLACAK BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL”
Prof. Dr. Alpay Azap, “Hem kendi gözlemlerim hem de iletişimde olduğum meslektaşlarımdan aldığım bilgiler okulların açılmasıyla birlikte solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığında bir artış yaşandığı yönünde. Herkese PCR testi yapmamıza gerek olmuyor. Son haftalarda test yapılan olguların yarıdan fazlası COVID-19 çıkıyor. Ama nezle virüslerinin de dolaşımda olduğunu görüyoruz. Bu beklenen bir durum. Okul ve kreş çocukları toplumda solunum enfeksiyonlarının yayılmasını kolaylaştırıp hızlandırıyor. Dolayısıyla beklenmedik ve paniğe neden olacak bir durum söz konusu değil” ifadeleriyle vakalardaki artışın paniğe neden olmaması gerektiğine dikkat çekti.
“SERT TEDBİRLER ALINMASINA GEREK OLMAYACAKTIR”
TTB Başkanı Azap, “Covid-19 virüsün geçirdiği mutasyonlar ve toplumda oluşan bağışıklık sayesinde pandeminin başındaki kadar ağır seyirli ve öldürücü değil. Bağışıklığı baskılanmış hastalar veya ileri yaştaki kişiler gibi riskli gruplarda ağır seyredebiliyor. Bu nedenle sert tedbirlerin alınmasına gerek olmayacaktır. Virüste çok büyük bir değişim olup hem öldürücülüğünün artması hem de bağışıklıktan kaçabilmesi çok mümkün değil. Ama yeni bir virüsle yeni bir salgın her zaman olabilir. Zaten bu nedenle ülkelerin, sağlık otoritelerinin hazırlıklı olması çok önem taşıyor. Dünya Sağlık Örgütü bu yönde çalışmalar ve uyarılar yapıyor” ifadeleriyle artan Covid-19 vakalarının pandemi döneminde meydana gelen tehlikeyi yaratmayacağına dikkat çekti.
“HER ZAMAN TEDBİRLİ OLMAK GEREKİR”
Prof. Dr. Alpay Azap, “Birkaç hafta öncesine kadar her yaz olduğu gibi barsak enfeksiyonlarının sıklığında bir artış yaşamıştık. Okullar açılınca yine her sene olduğu gibi solunum enfeksiyonlarında bir artış oldu. Ama bunlar tehlike yaratacak düzeyde hastalıklar değil. Tedbirli olmak her zaman gerekir. En azından toplumdaki riskli grupları hastalıktan korumak için” diye konuştu.
“GEREKLİ ÖNLEMLER HIZLA HAYATA GEÇİRİLMELİ”
Prof. Dr. Alpay Azap, “Olası bir salgına karşı en önemli tedbir aktif takip yapılmasıdır. Belli hastalıkların (nezle/grip, ishal, menenjit, ensefalit) sıklığının düzenli olarak günü gününe takip edilmesi ve beklenmedik bir artış olması durumunda hemen gerekli testler yapılarak bu hastalığa sebep olan bakteri veya virüsün bulunması gerekir. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü takip ve test olanaklarını güçlendirmeli, sağlık çalışanlarını eğitmeli, sağlık çalışanlarında ve toplumda farkındalık yaratmalı ki olası bir salgın erkenden fark edilebilsin. Salgına neden olan mikroorganizma bulununca bu sefer de bulaşma yoluna göre gerekli önlemler hızla hayata geçirilmeli” değerlendirmesinde bulundu.
İŞTE SALGINLARA KARŞI ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER
Azap, “COVID-19’da gördüğümüze benzer topluma yönelik ve bireylere yönelik önlemler alınmalı. Korunma için gerekli malzemeler (maske vb), aşı ve tedavi için ilaç teminine yönelik hazırlıklar yapılmalıdır. Vatandaş olarak bizlerin yapabileceği/yapması gereken şeyler de var. El temizliğine dikkat etmek, kapalı ortamları iyi havalandırmak, risk grubundaki hastaların zamanında grip aşısını yaptırması, hasta kişilerin başkalarına bulaştırmamak için maske takmaları, fiziksel mesafeyi korumaları çok basit ama etkili yöntemlerdir” dedi.
“CORONAVİRÜS ARTIK MEVSİMSEL GRİP GİBİ DÜŞÜNÜLEBİLİR”
Prof. Dr. Ümit Savaşçı ise, “Koronavirüsü artık mevsimsel bir grip etkeni gibi düşünebildiğimiz için vaka artışlarımız bu yönde. Influenza sezonu henüz açılmadı. Influenza ekim sonu, kasım ayı gibi başlayacak. Aşılarımız geldi ülkemize. Influenza için aşıları da öneriyoruz. Koronavirüs ve diğer virüsler aktif bir şekilde mevcut” ifadeleriyle Koronavirüsün artık mevsimsel grip etkileri taşıdığını ifade etti.
“KISITLAMALARIN GELDİĞİ BOYUTTA BİR SALGIN OLMAZ”
Sözlerini sürdüren Savaşçı, “Hem yaz sezonu bitti. Havada soğuk etkisi olmaya başladı. Okullar açıldı. Toplu taşıma kullanımı arttı. Bunların hepsi bizim için bir neden aslında. Tabii burada özellikle bağışıklık sistemi baskılı hastalar, yaşlı ve çocuk hastalar, gebeler ile sağlık çalışanları çok dikkat etmesi gereken kesimler. Korkulacak boyutta değil. ‘Yatışları artırdı’ gibi bir durum söz konusu değil. Bağışıklık sistemi baskılı hastalar influenzadan da koronavirüsten de aynı oranda etkileniyor. Koronavirüste çok ciddi bir salgın, pandemi, kısıtlamaların geldiği boyutta bir salgın olamaz” sözleriyle riskin azaldığına dikkat çekti.
“VİRÜSE ALIŞTIK”
Ümit Savaşçı, “Çünkü hem aşılanma oldu hem de biz virüse alıştık. Virüsün saldırganlığı yüksek seviyede değil. Başka bir virüs gelirse biz daha önce karşılaşmadığımız için yanıtlarımız daha fazla olur bağışıklığımız fazla olmadığı için. Ama şu anda öyle bir virüs söz konusu değil. Şu anki virüsler beklediğimiz virüsler” dedi.
“BELİRTİ GÖSTERENLER KENDİLERİNİ İZOLE ETMELİ”
Prof. Dr. Ümit Savaşçı, “El hijyeni çok önemli. Ortam havalandırılmalı. Uyku düzeni iyi olmalı. Spor yapmamız, temiz hava almamız önemli. İyi beslenemiyorsak ya da vitamin eksikliği varsa takviyeler alabiliriz. D vitamini bağışıklık sisteminin ana unsurlarındandır. Yaz döneminden çıktığımız için düşük olmaması lazım. Tabii ki probiyotik destekli ürünlerimiz, genel beslenmemiz, hijyeniz kurallara, mesafeye uymamız; en önemlisi hastalık belirtileri gösteren kişilerin kendini izole edip istirahat etmesi” ifadeleriyle alınacak tedbirleri açıkladı.
“BELİRTİLER AYNI”
Koronavirüs ve grip belirtilerinin benzer olduğunu aktaran Savaşçı, “Yine aynı belirtiler: Burun akıntısı, kas ağrısı, ateş, bazı vakalarda ishal, genelde kuru öksürük. Zaten bunlar da grip belirtileri. Ayrımı PCR ile, taramalarla tespit edilebilir. Şu anda ayrımını yapmaya da gerek yok. Ciddi baş ağrısı, kas ağrısı, eklem ağrısı, halsizlik, ateşi olan çocuklarımız okula gönderilmeden en azından 3-5 gün istirahat ettirilebilir. İş yerlerinde çalışanlar, yetkililer de bu konuda istirahate önem verirse bulaş oyları minimalize edilecektir” diyerek virüs bulaşması durumunda istirahatin ve izolasyonun önemine dikkat çekti.
Yorumlar
Kalan Karakter: