Yücel, Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği ihale usulü dışında, bireysel yollarla bir hurdacıya kitap ve kırtasiye malzemesi satıldığını ve bu satıştan elde edilen gelirin kurum hesaplarına aktarılmadığını iddia etti. Paylaşımında, "Bu kanun gereğidir. Hiçbir kurum yetkilisi, bunun dışında bireysel bu tür kitapları hurdacıya satamaz," ifadelerine yer verdi.

"İhale Yok, Para Kimin Hesabına Yattı?"
Kazım Yücel, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Halk eğitimde toplanılan kitap, defter ve kağıtlar, bakanlığın açtığı ihale şekli ve süresinde, teklif usulüyle satılabilir. Fakat bu evraklarda görülen, kurumun bireysel hurdacıya teklif almadan, bakanlığın bilgisi olmadan satışı yapıldığı yönündedir. Hurdacıdan paranın alışının bireysel yapıldığı, bu paranın kurum hesaplarına yatmadığı ifadelerle birlikte görülmektedir."
Yaklaşık iki yıldır süren incelemeye rağmen herhangi bir sonuca ulaşılamadığını ifade eden Yücel, sürecin zaman aşımına uğratılma ihtimaliyle ilgili endişelerini dile getirdi.

"Memur Yer Değişikliği Yeterli mi?"
Yücel, yaşanan sürecin sadece birkaç memurun görev yerinin değiştirilmesiyle geçiştirilemeyeceğini belirterek yetkililere şu soruları yöneltti:
-
İhale olmadan bireysel satışlar yaptınız mı?
-
Bu paralar kimlerin hesabına geçti?
-
Neredeyse iki yıla yaklaşan bu süreçte, konu hala neden bir sonuca ulaştırılmadı?
-
Sadece bazı memurların görev yerlerini değiştirmek yeterli mi?
"Okul Aile Birliklerine Aktarılmalıydı"
Yücel, usule uygun olarak yapılmış olsa bile satıştan elde edilen gelirin okul aile birliklerine aktarılması gerektiğini vurguladı. Bu sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve kamuoyunun aydınlatılması gerektiğini belirtti.

Yorumlar
Kalan Karakter: