Özdemir, 2025 yılında küresel gerginliklerin arttığını, ülkeler arası çatışmaların ve silahlanmanın hız kazandığını ifade etti. Avrupa, Ortadoğu ve Uzak Doğu’daki kutuplaşmalara dikkat çeken Özdemir, “Dünya baş döndürücü bir hız ve enerji ile silahlanıyor. Türkiye olarak buna hazırlıklı olmalıyız” dedi.
Türkiye’nin caydırıcılık kapasitesini artırması ve savunma alanında kendi kendine yeterli hale gelmesinin önemine işaret eden Özdemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinin bu hedeflerde kritik olduğunu söyledi. Özdemir ayrıca Kudüs Paktı önerisini örnek göstererek, Türkiye’nin bölgesel barış ve güvenlikte etkin rol oynaması gerektiğini vurguladı.
Suriye ve ABD-İsrail politikaları
Özdemir, Suriye krizine değinerek, Türkiye’nin iç savaş sürecinde yakın müttefikleri tarafından yalnız bırakıldığını ifade etti. ABD’nin Suriye’deki stratejisinin ülkeyi bölmek üzerine kurulu olduğunu ve İsrail’in de bu planları desteklediğini belirtti. Özdemir, Gazze, Lübnan, Yemen, Irak, İran ve Katar’daki gelişmeleri bu stratejinin bir parçası olarak yorumladı.
Türkiye’nin terörsüz bir bölge oluşturma hedefi çerçevesinde ABD ve İsrail’in politikalarının bu hedefe karşı bir engel teşkil ettiğini belirten Özdemir, “Türkiye’nin yeni küresel denge kurma arayışı kaçınılmazdır” dedi.
Yeni stratejik ittifaklar ve küresel güç hedefi
Özdemir, Türkiye’nin Rusya ve Çin ile oluşturabileceği “TRÇ” ittifakına değinerek, bunun milli çıkar ve güvenlik açısından uygun bir seçenek olduğunu söyledi. Türkiye’nin küresel siyasette etkili bir aktör olduğunu vurgulayan Özdemir, vatandaşların vizesiz seyahat imkanlarının artırılması ve Türk kökenlilerin vatandaşlık süreçlerinin kolaylaştırılmasının önemine dikkat çekti.
Konuşmasını, Dışişleri Bakanlığı bütçesine MHP olarak olumlu oy vereceklerini belirterek tamamlayan Özdemir, Bakanlık personeline başarı dileklerini iletti.
Yorumlar
Kalan Karakter: