Âlemlerin Rabbi sana kıymet vermiş ve seni yoktan var etmiş... Akıl, fikir vermiş!
Yüzüne, gözüne, kalbine, diline türlü güzellikleri nasip etmiş.
Sen tüm bunlara rağmen birkaç aciz kuldan sevgi görmedim diye, kendini hiç sayamazsın, yok sayamazsın! Kendini değersiz mi hissediyorsun? Öyle mi hissetmeni istiyorlar?
Hiç bir şeye aldırış etmeden dur ve hemen parmak izine bak...
Gördün mü bak kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın, sen Allah'ın bir tanesisin…
Çünkü o parmak izi sadece sana özel, herkeste aynıdır uzuvlar fakat parmak izi sadece sana özeldir…
Sana verilen ayrıcalığın farkında ol, Allah’ın yanında değerin paha biçilmez.
Allah seni en güzel, en özel olarak yarattı… Düşünsene, hepimizde aynı göz, kulak, burun vs var, fakat hiç birimiz birbirimize benzemiyoruz. Her birimiz Rabbimin güzellikleri ile bezenmişiz.
Şunu da vurgulamak ta fayda var; makamı, konumu, durumu ne olursa olsun kimse kimseden üstün olarak yaratılmamıştır. Bunun için kendini özel hissetme! Allah katında her kulu eşittir..
Kibirlenme! Kibir hastalıkların en kötüsüdür. İnsanın kalbini hemen öldürür.
Ben oldum dedirtir. Fakat sonu hüsrandır.
Allah yarattığı kullarını hakir göreni, değersizleştireni sevmez. Allah için yarattığı her kul aynıdır.
Kimsenin kimseden üstünlüğü de yoktur. Hepimiz yaratılmışların en üstünü olarak yaratıldık...
Senin paran olur, benim olmaz. Senin makamın olur, benim olmaz.
Sen güzel olursun, ben çirkin.
Bu özelliklerin hiç biri seni benden üstün kılmaz.
Benim nazarımda ne olursan ol, adın insandır! Ben ona bakarım.
Etrafındaki insanlarla ilişkilerin çok iyi olabilir, kimisi seni bulunduğun konum için, kimisi de yedirdiğin paran için sever, orasını bilmem, bilemem de!
İşin içine çıkar ve menfaatler girince insanları tanıyamam da zaten...
Ben sadece senin bana ne yaşattığına bakarım. Bende ki değerin, bende bıraktığın izlenimimdir!
Herkese iyi olursun ama bana en büyük kötülüğü yapmışsındır.
Başkalarına kötü olursun, ama bana en büyük iyiliği yapmışsındır.
Böyle bir durumda benim seni diğerlerinin koyduğu yerlere koymam imkânsızdır.
Bende nereyi hak edersen seni oraya koyar ve sana hak ettiğin gibi davranırım.
Yani demem o ki bana nasıl davranırsan, sana öyle davranırım.
Ve her insan için geçerli olan bir gerçek var ki o da "kaybettirdiği her şeyi, günü gelince kendi de kaybedecektir" buna bir nevi yaşattığını yaşamadan ölmemekte denile bilir...
Sen yaratanın yarattığını günlerce, aylarca, yıllarca üzüp ağlattın, kırdın incittinse, her türlü kötülüğü yaptın ise sakın yanına kar kalacağını düşünme!
İlahi adalette gram şaşma olmaz. Ama bugün ama yarın, geç olur ama illa ki olur.
Bu durumda sadece sabır girer devreye ve dudaklardan dökülür "görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler" sözü... Sabır, sükût, zaman bunlar ilaç olur tüm kanayan yaralara... Saygıyla!
Günün Sözü;
İyiliğin maskesi yoktur. İyilik, alkışa asla tahammül edemez. E.Canetti