“SİYASETÇİ ROL YAPAR BEN YAPAMAM”
“KAPI KAPI DOLAŞMAK MANTIKSIZ.. VS.. VS.. “ DİYEREK
KENDİ DOĞRULARINDAN VAZGEÇMEYEN AK PARTİLİ BAŞKAN ADAYI KİM ?
Son yapılan mahalli seçimlerde (2019) Kayseri’deki merkez ilçe belediyeleri arasında en yüksek oyu Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu almış.
Yüzde 64.5 ...!
Palancıoğlu derken, bu oyların büyük ekseriyeti kendinden önceki dönemlerde Başkanlık yapan Dr. Memduh Büyükkılıç ve ağırlıklı Recep Tayyip Erdoğan’ın tabi ki.
Şimdi, 5 yıllık başkanlık yapıp, tekrar aynı vatandaşlar nezdinde 2. kere kantara çıktığı ilk seçim oluyor... Yani bu sefer aldığı oylar kendi oyları olacak ( Tabi ki Erdoğan katkısıyla)
Biraz sıkıntılı ve sancılı bir süreçten sonra, önce Büyükşehir adaylığı için konuşulan sonra olmayınca Melikgazi’ye düşünülen Mustafa Palancıoğlu, o dönem aldığı oyları bugünlerde pek göremeyebilir.
Zira...
Son yapılan anketlerde Ak Partili merkez belediye başkan adaylarının oylarında, o günlere bakarak çok ciddi bir düşüş var.
Bunun sebeplerini yazıyorum birkaç gündür.
Birincisi, muhalefetin adaylarından Büyükşehir için olanlar, yani Murat Molu (CHP) ve Kazım Yücel (İYİ Parti) ile Mahmut Arıkan ( Saadet P.) isimleri, seçim borsasında önceki dönemlere göre daha fazla karşılık görüyor. Zaten bir kısmı geçen sefer aday değildi, kimi o zaman milletvekili değildi vs.
Palancıoğlu, Büyükşehir adayı Büyükkılıç’a göre daha şanslı, zira ilçesinde önemli ve ciddi oy kaybına sebep olacak aday isimler yok. Lakin Büyükşehir adaylarının baskısı bir domino etkisi yapacaktır, az çok.
İkincisi, Palaıncıoğlu’nun önce Büyükşehir için asılması ama olmayınca da bari Melikgazi olsun tarzı “kabullenmişliği”, seçmende “o olmazsa bu, ama ille de koltuk” manasında bir düşünce oluşturdu, enazından sağlıklı analiz yapabilenlerde.
Üçüncüsü, Palancıoğlu’nun en büyük ama en büyük eksikliği ; yıllardır (Talas ve Melikgazi) yaptığı başkanlıklarda, vatandaşla bir türlü olması gereken “sıcak-samimi-gerçekci” diyaloğu ve etkileşimi kuramamış olması.
Zaten bunu sağlamış olsaydı, bugün çoktaaannn Büyükkılıç’ın yerine adaydı. Çünkü baktığınızda, belediyecilik adına enaz ama enaz diğerleri kadar güzel işler yaptı.
Ama olmadı.
Olmadığını da bizzat gören, test eden ve karar veren isim, Recep Tayyip Erdoğan idi.
Bence, 1 Nisan’dan itibaren Palancoğlu tekrar seçildiğinde, öncelikle 5 yıllık bir “samimiyet, içtenlik ve sıcak dokunuş” stratejisine uygun, gerçekçi, sırıtmayan, rahatsız etmeyen ve asıl önemli inandıran, tepeden bakmayan yaklaşımlarla ve adımlarla dolu bir “çalışma yöntemi”geliştirmeli.
Bunun içinde, kendisi gibi akademik ve formel bakış açsına sahip olmayan ve asıl önemlisi “ başüstüne efendimci” yalakalığının dışında, olanı, olmayana “halka göre” değerlendirip , samimi görüşleriyle, önerilerini rahatça sunabilen “halktan biri “ tarzında, beyne sahip, “akıl hocası” olmalı...
Kibirli, üstten bakan, şekilci ve katı kuralcı, memur kafa değil... ! Pratik, samimi, halkı anlayabilen ve buna göre başkanı gerekiyorsa anlık yönlendirebilecek, sahadaki eli kolu olabilecek bir isim lazım...
Ama başkan aşağıdaki yazdığım şekilde düşünüp davrandıkça, böyle birini zaten bulamaz, çünkü ne yaparsa yapsın , aradığı kişi asla yukarda anlattığım gibi biri olamaz ki...
Bakın Başkan neler diyor...
Siyasetçi rol yapıyor, ben rol yapamam diyor...
Ama Türkiye’de doğru değil...
Kapı kapı dolaşmak , kendini anlatmak bana doğru gelmiyor, mantıklı gelmiyor diyor..
Doğru olabilir ama Türkiye’de değil.
Bana Türkiye’deki siyaset doğru gelmiyor, onun için siyaseti sevmiyorum diyor..
Bu da doğru olabilir..
Ama, ürkiye’de siyaset yapıyorsunuz...
Türkiye’de, Ak Parti’nin kalesi olan şehirlerden birinde siyaset yapıyor ve adaysınız... Ve asıl önemlisi lideriniz yani Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki ;
31 Mart’a kadar kapı kapı dolaşacaksınız...
Sıkmadık el, çalmadık kapı bırakmayacaksınız.. !
Siz Külliye’den yani en yüksekten gelen talimat gibi söylemlere,
Ben sevmiyorum, bana mantıksız geliyor deyip karşı duramazsınız.
Türkiye’deyseniz, Erdoğan’ın dediğini yapacaksınız..
Ya da, bu işi yapmayıp, gidip üniversitede akademisyenlik olacaksınız.
Ama sizin bugüne kadar, beyinsel olarak yaşayıp bedensel olarak da karşı tarafa yansıttığınız düşünceleriniz, partinizin Melikgazi’deki oylarını düşürdü. Düşürmeye de devam ediyor. (anketler böyle dedi ve diyor)
Adaylar açıklanmadan önce de, açıklandıktan sonra da, bizzat partinizin yaptırdığı anketlerin sonuçlarını siz de öğrenmişsinizdir, ya da Kayseri İl Teşkilatı size söylemiştir, ya da söylemek, bu konuda brifing vermeş için partiye davet etmiştir.
Neyse....!
Mevcut fikri yapınızla ve davranış bütünlüğünüzle bu iş olmaaaazz..
Bunu ben söylemiyorum lideriniz aynı zamanda Cumhurbaşaknı Erdoğan söylüyor.
Aksi durumda, şu anda yapılan anketlerde yüzde 44 e kadar düşen oylarınızı artırmak, bırakın artırılmasını, düşüşünü durdurmak bile mümkün olmaz..
Burası Türkiye ve Türkiye’de siyaset sizin dediğiniz gibi gitmedi, gitmez ve gitmeyecek de. İnönü, Menderes, Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş, Özal, Mesut Yılmaz ve Bahçeli ile Erdoğan’ın dediği gibi ve yaptığı gibi yapılıyor.
Siz bu akışı tek başınıza geri çeviremezsiniz...
Zorlasanız bile , Donkişot’un yel değirmenleriyle mücadelesinden öteye geçemez.
Ya, liderinizin dediğini yapacaksınız ya da, benim dediğim v eyaptığım doğru diyecek ve bunda ısrarcı olacaksanız, 31 Mart sonrası aldığınız oyun, gelinen noktanın yani, seçim sonucunun hesabını, partiye vereceksiniz..
Zira parti de, bu hesabı topluca;
Başta, Kayseri milletvekili Ayşe Böhürler (partinin kurucu yöneticisi ve uzun yıllar Gİk üyeliği de yapan, Erdoğan’ın güvendiği kadim isimlerden biri) olmak üzere, Erdoğan’a kadar olan geniş yelpazedeki, tüm partili genel merkez üst düzey yöneticilerine verecek... (Eğer düşüş olursa.)
Artış olursa mesele yok, hatta sizin dedikleriniz en azından Kayseri genelinde doğrulanmış olacak
1 Nisan ola hayrola !
Keşke diğer adaylarıda değerlendirseydiniz.