Hulusi Akar...
Bence asker kökenli ve ruhlu olduğu için
Siville diyaloğu bir türlü,
istikrarlı şekilde sağlayamıyor.
Kendi istediğine göre hareket ediyor,
kendi planlayıp kendi programlıyor.
Gazetecİlerle yaptığı röportajlarda
Soruları gazetecilerdin eline veriyor.
Kendisi ona göre cevap hazırlıyor,
Konu dışında soru sorulmasına izin vermiyor.
Yani herşey halkın doğallığında değil Akar’ın
Olurunda ilerliyor, ilerletiliyor.
Sonra sıkıntı olunca da, niye böyle oldu diyor.
Hele ki, Kayseri parti teşkilatında sanırım doğru
Yönlendirmeler de olmuyor, ya da yönlendiriliyorsa da
Hulusi bey teşkilatı sallamıyor.
Biri artık Hulusi beye;, paşa değil, komutan değil, bakan değil,
“Milletin vekili” olduğunu söylemeli.
Milletin vekilliğini de, 42 yıllık alışkanlıklarına göre değil,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarif ettiği şekilde yani,
“halkın içinde, halktan biri olarak” yapmalı.
Bunun böyle olması gerektiğini etrafında
el pençe koşturan, danışmanlarından biri söylemeli.
Zira söylemezseniz, O, herşeyin
aynen devam ettiği gibi devam edeceğini sanır.
Çünkü, yıllardır tüm programlar, O’na uygun olmuş
Ve O’na uygun hazırlanmış.
O istediğinde başlamış ,
O istedğinde bitmiş.
Ama artık ne askeri kışlada , ne bakanlık katlarında
Herkesin gözünün içine bakarak emir beklediği biri değil
Artık O, Milletvekili.
Yani bizim vekilimiz
Ve halkın arasında olmalı. Ama yok ortalarda.
İşte bu nedenle pek tutturamıyor bana göre, diyalog tarzını.
Baştan beri diyorumki ve demeye de devam edeceğim ki
“Kayseri’den 42 yıldır kopuk biri, nasıl olacak da,
Arayı kapatıp Kayserili gibi olacak ?
Nasıl olacak da, vatandaşla hemhal olacak. “
Olamaz ki, olamıyor da.
Oysa, sözgelimi Özhaseki ilk bakan olup Kayseri’ye
Geldiğinde, burda olmalıydı, yanında durmalıydı
Ama olmadı... Yoktu.
Çünkü dedik ve ben de dedim,
koskoca eski bakan ,eski genel kurmay başkanı
ve yıllarca kendisine “emredersiniz” denilmiş bir kişi.
Nasıl olup da, Özhakseki’nin geldiği uçağın inmesini
Bekleyen protokol sırasında yer alır ?
Almaz, almadı da , gelmedi de zaten.
Yıllanrca hep onun uçağını beklemişler şimdi
Nasıl olur da, o uçağın inmesini bekleyenler arasında yer alır
Almadı da, gelmedi de...
Nedeni ni sorduk, o zaman, Ak Parti İl Başkanlığına,
Ankara’da ev taşıyor dediler...
Ciddi misiniz dedik, evet dediler !
Sonra geçenlerde, hemşehrileriyle biraraya gelip
şehrin protokolüyle kahvaltıda buluştuğunda da,
Tüm milletvekilleri vardı,
O yoktu.
Hulusi bey yoktu.
Bu sefer bir gerekçe de açıklamadı parti teşkilatı.
Sanırım ,geçen sefer taşıdığı eşyaları bu sefer de
Eve yerleştiriyor olmalıydı.
Öyle kıyısında köşesinde , kimse yok mu ki “ Hadi sen git,
evi biz taşırız, Bakan beyi karşıla, senin de milletvekili olduğun
memleketinde, ayıp olur “ diyecek.
İkinci kere gelmediğinde de kimse ona “yahu şimdi bari git.
Bak bu sefer de gitmezsen olmaz “ da mı demedi.
Bu sefer bence hiç olmadı , bunun izah edilir tarafı yok !
Çünkü,
Hadi Özhaseki’yi bakan olduktan sonra Kayseri’ye
ilk gelişinden enazından yol arkadaşı olarak
diğer vekillerle beraber karşılamadın , oldu diyelim.
Hadi sonrasında da gelmedin, buna da tamam diyelmi.
Ammaaa
Ya bizzat sizin 42 yıldır şerefle taşıdığınıza yürekten inandığımız üniformanızın sahibi olan TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’nmizin en büyük bayramı, ülkemizin düşmandan kurtuluşunun
Müjdeliyicisi 30Ağustos zafer Bayramı kutlama etkenliklerine KAYSERİ DE NEDEN KATILMAZSINIZ !
Teknofest etkinliklerine katılacakmış, Ankara’da
Şaka gibi ya..!
Bakan olduğunuzda kimbilir kaç kere katıldınız, bu sefer de katlımayın
Ve deyin ki, “beni seçen hemşehrilerimle birlikte kutlayacağımız
Ilk 30 Ağustos Zafer Bayarı’mız, benim mutlaka orda olmam lazım”
Yani buguün, Ayşe Böhürler gelmese, Murat Cahit Cıngı katılmasa,
Ya da, Şaban Çopuroğlu törenleri izlemese ve adını hatırlayamadığım
Diğer Kayseri milletvekili olmasa , inanın kimse yadırgamazdı...
Ammmaaaa 42 yıldır askeri üniformada bu ülkeye şerefle hizmet etmiş
Ve devletin onu , Genelkurmay Başkanlığına kadar getirdiği bir isim
Hele hele üstüne bir de milli savunma bakanlığı yapan birinin
Hiçbir gün değlise bile bugün KAYSERİ’de , bu bayramı hemşehrileryile kutlamalıydı.
Bundan sonrası için geçmiş olsun !
Artık her , 29 Ekim’de gelse, tüm 10 Kasım törenlerine de
katılsa nafile, bence. Çünkü bugünün anlamı ,
Asker kökenli HULUSİ AKAR için de, Kayserililer için de
ve biz medya mensuplardı için de önemliydi.
Gözlerimiz onu aradı
Ama YİNE bulamadı..
Zira o, bizzat bakan olarak bilmem kaç kere katıldığı,
Teknofest’in Ankara’daki etkinliklerine katılmayı tercih etti.
Iyi de etti, böylece, Kayseri ile ilgili, hemşehrileriyle ilgili
Önemseme derecesini de, BİR KERE DAHA görmüş olduk,
kendisini göremedik ama bunu görmüş olduk.
Ve bu gördüğümüzü de tüm çıplaklığıyla
Anlattık, bu satırlarda, ekranlarda
Her yerde anlatmaya da, devam edeceğiz.
Son sorum da şu ;
Hulusi Akar , olmasa da olur tarzı etkinlikilerde OLMAYI ve
Olmazsa olmaz konumundaki yerlerde de OLMAMAYI
Nasıl başarıyor ?
Sanırım DANIŞ-MAN etkisi !
Ya da !