Kayseri’nin aslında bence,
Başarılı belediye başkanlarının başını
Recep Tayyip Erdoğan yedi.. !
Çünkü;
Kİm ne derse desin ,
Kayseri belediye hizmetleri adına
Türkiye’nin örnek şehirlerinden.
Muhalefet aksini söylüyor ,
Bunun sebebi de , 1960 model
Alışkanlıklarının, gereğini sürdürmeleri.
Yani doğruya doğru, yanlışa yanlış demiyorlar.
Her şeye yanlış diyorlar.
Hala böyle maalesef
Oysa Kayseri;
başta İzmir, İstanbul, Antalya,
Hatay ve hatta Ankara gibi pekçok muhalif
Partilerden isimlerin, başkanlık yaptığı
Şehirlere göre, yaşam konforu, şehir kalitesi
bir hayli yüksek şehir.
Bunun sağlamasını en iyi yapacak isim de ,
CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Dr. Murat Molu.
Zira yıllardır, İstanbul’da yaşıyor.
Sorun bakalım, Sayın Molu’ya;
trafik, kış şartları, yol şartları, toplu ulaşım
ve şehirde yaşam konforu, nasıl İstanbul’da ?
Ve sorun bakalım, her yaz geldiğinde
yaşanan su sıkıntısını, susuzluğu
ve yine sorun bakalım, Kayseri’deki gibi,
İstanbul’da evinin ya da iş yerinin,
musluğundan akan suyu içebiliyor mu ?
Ve Kayseri dışındaki şehirlerin,
toplu ulaşım rezilliğini bilenlere sorun.
Mesela Ankara’da , İstanbul’da İzmir’de
dolmuşcuların cumhuriyetini, bir sorun.
Dolmuş krallığının efendilerini sorun.
Kayseri’de dolmuşlar kalkalı neredeyse 20 yıl oldu.
Bugün 20 yaşında olan oğlum, dolmuşu hatırlamıyor.
Ankara’ya okumaya gidince gördü ve şaşırdı.
Dolmuşların şehir trafiğini nasıl katlettiğini,
Dolmuşcuların genelde vatandaşa nasıl davrandığını,
Bizzat oğlum kendisi anlatıyor, hem de şaşırarak.
Nasıl olur da, koca başkentte dolmuşlar Kayseri‘deki
Gibi bir formülle kaldırılamaz diye de, soruyor yine
bana da, kendi kendine de.
Velhasıl, Kayseri belediye hizmetleri açısından,
Türkiye’de parmakla gösterilen bir şehirken,
Ak Parti’nin kalesiyken, birden en yüksek
oy kaybı olan, şehirlerin ilk sıralarında
Parmakla gösterilir hale geldi.
Sorumlusu, şehre yıllarca harika şekilde hizmet eden
Belediye Başkanları olabilir mi ?
Mesela, şimdi Çevre Bakanı olan,
Mehmet Özhaseki’yi ele alalım.
Hiç üstüne vazife değilken, müthiş bir öngörü ile,
Erciyes’in tapusunu alıp orayı dünya standartlarında
bir Kış Sporları Merkezi’ne dönüştüren,
Mehmet Özhaseki’nin bu başarılı adımları
Bu seçimde cezalandırılmış olabilir mi ?
Ya da, şehrin göbeğinde altın değerindeki
yaklaşık 2 milyon metre karelik alana,
yüksek katlı konutları dikip yüzlerce milyona satıp
Belediyenin borçlarını sıfırlayıp üstüne de,
bankada bol sıfırlı paraları istiflemek varken,
Türkiye’nin üçüncü en büyük yeşil alanlı parkını, şehrin
Nefes almasını, vatandaşın rahatlamasını sağlayacak
Millet Bahçesi’ni yapmak,
Memduh Büyükkılıç adına,
31 Mart’ta bir cezaya dönüşebilir mi ?
Dönüşemez,
daha doğrusu dönüşmemeliydi ama oldu !
CEZA BELEDİYE BAŞKANLARINA DEĞİL
ÜLKENİN BAŞKANI’NA KESİLDİ !
31 Mart’tdaki vatandaşın kestiği ceza,
Hala neden önlenmediği bilinmeyip
Halkın cebine elini sokup, canı istedikçe
Keyfi zamlarla servetine servet katan
Beş tane zincir marketlerin, bu
Yamyamlığına ceza kesemeyen ve önleyemeyen
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kesilen cezadır.
31 Mart’ta emeklinin, dal gelirlinin kestiği ceza,
Yok bütçe bu kadar denildiği halde, göstere göstere,
Memura verilen yüksek maaş ve zamlara rağmen,
Emekliye dalga geçer gibi, köpeğin önüne pay
Atar gibi, 10 bin liralık maaşla bir ay geçin diyen
Hükümetin başına kesilen cezadır.
Bu ceza,
Öldük bittik, dayanacak halimiz kalmadı diyen,
14-28 Mayıs’ta bekaa sorununu,
aç kalmaya tercih edip öncelikli sayıp,
Erdoğan’a oy verirken, bugün hedefine açlığını,
10 bin lirayla geçinemediğini, asgari ücretin
Yetmediği isyanlarını duymayan,
Duyduysa da, nedendir bilinmez,
gereğini yapmayan Reis’e kesilen cezadır.
Mikrofon uzattığımız bir emeklinin söylediği
Çok manidar ve anlamlı bir cümle var,
diyor ki; “Bizimle dalga geçtiler, 10 bin liraya
yaşayın dediler , Biz de adamı tır çarpmışa çevirdik.
Ama böyle devam ederlerse , erken seçimde
çok daha ağırını yaşarlar. Saygılar.”
Velhasıl,
Özelde Kayseri, genelde başarılı pek çok
Belediye Başkanı bu seçimde;
Erdoğan hükumetinin kararlarına,
uygulamalarına ve emeklinin,
dar gelirlinin, sesine kulak verilmemesinin
kurbanı oldu ve cezasını çekti.
Ama böyle devam edilirse, o emekliler,
Erken seçimi de Türkiye gündemine
Getirirler ve yaptırırlar.
İşte o zaman çanlar da,
yine Külliye için daha yüksek tonda çalar,
Emekliden söylemesi,
Asgari ücretliden söylemesi...