Seçim bitti, Cumhur İttifakı TBMM’de iktidar oldu, Başkanlığı aldı, Erdoğan koltuğunu perçinledi, Emniyet Müdürleri değişikliği yapıldı, ülke genelinde 52 vali yer değiştirdi, büyükelçiliklerde ciddi atamalar yapıldı, amaaaa gel gelelim 6 Temmuz’da İl Başkanı olarak atanan Fatih Üzüm’ün 50 + 25 (yedek) yönetim listesi bir türlü onaylanıp gelmedi.
Gerçi Kayseri hızlı tren olayından tecrübeli , konunun, önemine binaen, aylara, yıllara uzamasına alışkın ama nihayeti 50 asıl 25 yedek yönetim listesi açıklanacak.
Efendim, gençlere, kadınlara yer ayrılmamış..
Tamam ayırdık alın yeni liste.
Efendim 5-6 kişi GBT taramasına takıldı, güvenlik açısından.
Tamam onları da değiştirdik alın yeni liste.
Yok olmaz
Niye?
ıkk mıkk.
Sonrasında bir iddiaya göre denildi ki, Fatih Üzüm , öteden beri beraber geldiği yol arkadaşları Abdülkerim Yalçın ve Süleyman Karaköse’nin yeni listede yer alması istenmiyor.
Niye ve kim istemiyor?
Zira seçim dönemini götüren 3 isim vardı, Üzüm ve Yalçın ile Karaköse.
Bunlardan birini çektiniz mi saç ayağı çöker.
Neden niçinlerini bir başka yazımda ayrıntılı anlatırım.
Yeni soluk ve nefesle, yerel seçimler için çıkılan yolda hızla ilerlenmesi için, listenin yenilenmesi çok önemli..
Ama bırakın yenilenmesini, yenilensin diye Üzüm tarafından gönderilen liste eskidi.
Şİmdİ asıl şunu sormak lazım!
Süleyman Karaköse ile Abdülkerim Yalçın’ı kim istemiyor.
Niye istemiyor?
Mehmet Özhaseki mi?
Ayşe Bölürler mi?
Hulusi Akar mı?
Seçim süresince ve özellikle seçim gecesi ( 14 Mayıs gecesi ) 8.katta yaşanan gerginlikler..
Ayşe Böhürler’in adeta elini beline koyup hesap sorarcasına ,” neden bu başarısızlık” dediği tartışmalı gece..
Eski bakanın , komutanlık ve bakanlık havasıyla “insanları bezdirden” talepleri ve itirazlarının yaşandığı seçim süreci ve yine o gece...
Gelelim Özhaseki ‘ye
Şimdi Özhaseki , mevcut listenin son halini , yani Üzüm le beraber Karaköse ve Yalçın’ın olduğu listeyi kabul ettiyse, itirazı yoksa niye onaylanmaz?
Özhaseki’nin buna gücü yetmiyor olabilir mi?
Yani daha açık şekliyle, Üzüm, Yalcın ve Karaköse isimlerine tamam demesine rağmen , Böhürler ve Akar’ın muhtemel itirazının bir anlamı olur mu?
Böhürler’in Erdoğan üzerinde Özhaseki’den çok daha fazla hatrı ve etkisi olabilir mi?
Bence olamaz!
O halde, Karaköse ve Yalçın ismine Özhaseki mi karşı çıkıyor?
Hayır, ondan da adım gibi eminim.
Ama bu sırada kulağıma gelen bir fısıltıyı da sizlerle paylaşayım.
Güya Özhaseki’nin kafasındaki il başkanı Latif Başkal’mış, son anda eski milletvekilleri Elitaş ve Yıldız ile Kayseri’den istenmeyince, İstanbul’dan aday gösterilen Yaşar Karayel’in oğlu, İstanbul’un yeni milletvekili İsmail Emrah Karayel ile Böhürler ve AKAR da bastırıp Başkal’ın yerine son anda müdahale ederek tekraren Fatih ÜZÜM’ün atanmasını sağlamışlar.
Şimdi gecikmenin sebebi de, sıkıntı da buymuş.
Bunun doğru olduğunu sanmıyorum.
Ben bu siyaset kulisini özellikle, Özhaseki’nin ikinci kere bakan olmasını hazmedemeyenlerin çıkardığına adım gibi eminim.
Ama bunu biz biliyorsak , Özhaseki de zaten çoktan duymuştur, biliyordur.
Bu Kayseri kördüğümünün şifreleri, yapılacak olan ilçe, il kongrelerinde çözülecek gibi.
O zamana kadar açıklanır herhalde, ( Eylül ayında bitecek kongreler, engeç)
Belki il kongresine kadar böyle devam edilecek ve “hesaplar orada görülecek” de olabilir.
Bu arada bir diğer soru da , Üzüm iki dava ve yol arkadaşı için Genel Merkezi karşısına alır mı?
Yani , YA ÜÇÜMÜZ YA DA HİÇBİRİMİZ deyip rest çekebilir mi?
Belki de, bu güne kadar gecikmesinin sebebi, Üzüm’ün bu restine karşılık bir çözüm bulunmaya çalışılması da olabilir, ikna vs. gibi.
Peki, 2 arkadaşı “Fatih sen devam et biz dışarıdan yine destek oluruz “ der mi?
Deselerdi ve Üzüm de bunu kabul etseydi, sorun yine çözülürdü.
Yani demek ki , ortada karşılıklı inatlaşmanın yarattığı bir kördüğüm var.
Ve yönetim açıklanmadığı sürece de,
yukardaki gibi hikayeler çok yazılıp çizilecek, kulaklara fısıldanacak.
Özhaseki mi bekletiyor? Ayşe Böhürler ile Hulusi AKAR ittifakı mı etkili?
Elitaş, Yıldız ve İsmail Emrah Karayel ittifakı varsa , bunun etkisi mi?
İşin garibi, bu kadar basit ise bu konu ama bu derece uzadıysa,
Erdoğan niye müdahale etmiyor!
İki dönem önceki milletvekili aday listesinde yine Kayseri iki ekibe bölünmüştü, A ekibinin listesi ile B ekibinin listesi kabul ettirilmeye çalışılmıştı.
Sonuçta Erdoğan, dönemin genel başkan yardımcısı Hayati Yazıcı’nın elindeki iki tarafın listesini de alıp atmış ve “aynı listeyle gidiliyor” diyerek son noktayı koymuştu.
Şimdi buna benzer bir SON olursa hiç şaşırmam !