Ey, Kemal Kılıçdaroğlu ,
senin aslında çok iyi bildiğin birini, Mustafa İsmet İnönü’yü çok kısa, ama çok kısa satır başlarıyla hatırlatacağım. Sonunda da,partililerin isteği üzerine , kurma delege yapısı oluşturmadan topladığı genel kurulda ne olduğunu ve İnönü’nün de elinde ömür boyu genel başkanlık gibi bir Milli Şef ünvanı dahi varken ne yaptığını hatırlatacağım.
İnönü ;
Mustafa İsmet, Atatürk’den 3 yaş küçük, 24 Eylül 1884 İzmir doğumlu.
Asker, siyasetçi ve devlet adamı. Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet’in ilk Genelkurmay Başkanı. CHP’nin Atatürk’ten sonraki 2. Genelbaşkanı .
CHP’de Milli Şef ilan edilerek, ebediyen Genelbaşkan seçilen ilk ve tek kişi.
Mustafa İsmet beye İnönü soyadını, Soyadı Kanunu ile birlikte, Atatürk verdi.
Atatürk'ün ölümünden sonra 11 Kasım 1938'de cumhurbaşkanı seçildi (Cumhurbaşkanlığı oylaması, TBMM’nin etrafı asker ve tanklarla çevrili haldeyken, Atatürk’ün ölümünden hemen 1 gün sonra, 11 kasım 1938’de yapılmıştı ama... ) ve 1950 yılına kadar görev yaptı. 1965 yılında Başbakan’lığı bırakan İnönü, 1972 yılına kadar ana muhalefet liderliğini sürdürdü.
1925-1937 yılları arasında 12 yıllık kesintisiz başbakanlık süresi olmakla birlikte, toplam 17 yıl 11 ay ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en uzun süre başbakanlık yapmış kişisidir.29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyetin ilanı ile sonuçlanan süreçte, Mustafa Kemal ile yakın siyasal iş birliği içindeydi. 30 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk hükumetini kurdu ve aynı zamanda Halk Fırkası (sonradan Cumhuriyet Halk Partisi veya CHP) genel başkan vekilliğini üstlendi.
Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen sonra başlayan II.Dünya Savaşı döneminde, ülkeyi savaştan uzak tutmaya çalıştı. Yine bu dönemde Hasan Âli Yücel'in öncülüğündeki Köy Enstitüleri kuruldu. Bu enstitüler, kapatılana kadar 20.000 öğrenci, köy öğretmeni olarak eğitildi. Ayrıca cumhurbaşkanlığı döneminde müziğe özel yeteneği olan küçük yaştaki çocukların, bu konuda iyi bir eğitim almasını sağlamak için çıkardığı, Harika Çocuklar Yasası ile İdil Biret ve Suna Kan gibi sanatçıların yetişmesinde önemli rolü olmuştur.
Tüm bunları yapan ve CHP’liler tarafından ittifakla Milli Şef ve ölene kadar Genelbaşkan olarak seçilen Mustafa İsmet İnönü bundan sonra neler yaptı şimdi ona bakalım.
CHP'den ayrılması... Onurlu bir devlet adamı kararı !
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 12 Mart 1971 tarihindeki müdahalesinden sonra, CHP'nin tutumu konusunda parti içinde önemli görüş ayrılıkları belirdi ve İnönü, CHP Genel Sekreteri Bülent Ecevit ile anlaşmazlığa düştü. Yeni kurulacak hükûmete partinin üye verip vermeyeceği konusunda beliren anlaşmazlık sonucunda, Ecevit istifa etti. İnönü, Ecevit ile yoğun bir mücadeleye girdi. İsmet İnönü Haziran 1972'deki olağan kurultay öncesinde 5 Mayıs 1972'de V. Olağanüstü Kurultay’ı toplama kararı aldı
Mayıs 1972 tarihinde toplanan V. Olağanüstü Kurultay'da, İnönü açılış konuşmasında açıkca, ”Ya ben ya Bülent” dedi ve kararı partiye bıraktı.
7 Mayıs günü yapılan oylama sonucunda Ecevit'in parti meclisi listesi 709 oyla güvenoyu aldı. İnönü 507 oyda kalmıştı. (Ama bugünkü gibi delege üzerine baskı kurmadan, delege avcılığı yapmadan, delegelerin ailerini CHP’li belediylelerde işe yerleştirme rüşvetleriyle delege oyunu satın almadan, herkesin hür iradesiyle seçilmiş delege yapısıyla,)
33 yıldır Genel Başkan olarak CHP'yi yöneten İsmet İnönü ,Türk siyasal yaşamında parti içi mücadele sonucunda değişen ilk genel başkan oldu. 5 Kasım 1972 tarihinde de İsmet İnönü, 49 yıldır üyesi olduğu, 33 yılını genel başkan olarak geçirdiği Cumhuriyet Halk Partisi'nden, 14 Kasım 1972 tarihinde de, milletvekilliğinden istifa etti.
Şimdi soruyorum,
CHP’ye yıllarını vermiş, tam bir devlet adamı, CHP Genelbaşkanı rahmetli Deniz Baykal’a yapılan kaset komplosundan sonra, ahlaksızlık bulaştırılan Atatürk’ün o koltuğuna, bu ahlaksızlığın hesabını sormak yerine, hoop diye, alelacele oturmayı içine sindiren, Kemal kılıçdaroğlu cevap ver !
İnönü bu ülke için neler neler yaptığını tekrar tekrar hatırlatmama gerek yok sanırım, bunun dışında Atatürk ile birlikte kurdukları, CHP’nin başında yıllarca kalmış ve, o sırada , hala asker kimliğinin izleri henüz tam olarak silinmemişken, istese herşeyi yapabilecekken, devlet adamı duruşuyla, partisindeki genel kurulu kaybedip insanlar git deyince, istifa etmiş ve gitmiş. Hatta milletvekilliğinden bile istifa etmiş.
Şimdi sen, girdiği her seçimi kaybeden “başarılı” bir isim olarak, İnönü’nün yaptığının yüzde birini dahi yapamıyor musun ?
Git diyorlar ,
11 seçim kaybettin, yeter artık diyorlar !
Gidemiyor musun ?
Bu nasıl bir siyasi yüzsüzlüktür, göremiyor musun ?
Ama sen de haklısın, kaset komplosuyla gelen birinin, başka türlü davranma-sını beklemek de, bizim aymazlığımız, sen de bunun için, bizim kusurumuza bakma Kemal Bey !
Hiç kimsenin dediğini dinlemese bile, tek başına kaldığında, herhalde İnönü aklına gelir, yaptıklarından hicap duyar ve İnönü’den ders alıp , “yahu koskaca İnönü yapışıp kalmamış koltuğa, ben kimim ki, ben niye durayım“ diyerek, onun gibi , “git” denildiğinde, gider sanmıştık ama yanılmışız.
Erdoğan’ın adamı diyorlardı ama sanmıyorum, Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sağlam kalan ve en eski fikir partilerinden biri olan CHP’yi, darmadağın edip bitirmek üzere gelen birisin sen, artık buna inanmaya başladım.
Yazık, hem kendine, hem partiye yazık ediyorsun, yazık !
Bu ülkede tarih yazmış 2 numaralı isim bile gitti ki, sen kimsin ?