RHG Enertürk Enerji Stadyumu’nda oynanan Galatasaray maçında skor tabelası çok netti: 4-0. Kâğıt üzerinde ağır bir mağlubiyet. Ancak sahadaki oyuna bakıldığında, maçın hikâyesi sadece rakamlarla açıklanamayacak kadar derindi.
Markus Gisdol’un maç sonrası sözleri aslında gerçeği özetliyordu: “Biz Galatasaray seviyesinde değiliz.” Bu cümle bir yenilgi psikolojisi değil, bir gerçeklik kabulüydü. Çünkü Kayserispor, bu sezona geç katılan oyuncular, hâlâ şekillenmemiş bir kadro ve transfer sürecinin getirdiği belirsizliklerle başladı. Böyle bir tabloda Galatasaray gibi oturmuş bir takıma karşı işiniz çok daha zorlaşıyor.
Maçın kırılma anları vardı. Kayserispor ilk golü yemeden önce yakaladığı fırsatı gole çevirebilse belki de oyun bambaşka bir noktaya gidecekti. Ama büyük takımlara karşı bir anlık dalgınlık bile cezayı kesiyor. İkinci yarının başında gelen gol, geri dönüş ihtimalini daha başlamadan bitirdi. Yine de takımın bazı anlarda oyuna ortak olma çabası, önümüzdeki haftalar için umut ışığı olarak görülebilir.
Bilal Bayazit ve Taraftar
Maçın belki de en üzücü tarafı skor değil, Kayserispor taraftarıyla kaleci Bilal Bayazit arasında yaşanan gerginlikti. İkinci yarının hemen başında yenilen gol sonrası Kapalı Kale tribününden yükselen tepkiler, 100. maçına çıkan Bilal’e yöneldi. Bilal de tansiyonun etkisiyle taraftara karşılık verdi. Burada iki tarafın da hatası vardı.
Sezonun başında 100. resmi maçına çıktığı için Başkan Nurettin Açıkalın tarafından ödüllendirilen bir oyuncuya, Kayserispor taraftarının daha fazla sahip çıkması gerekirdi. Diğer yandan, Bilal’in de her şeye rağmen daha sakin kalması beklenirdi. Futbol duyguların oyunu ama aynı zamanda profesyonellik gerektiriyor.
Ülkemizde taraftarın kendi futbolcusunu yuhalaması ne ilk ne de son olacak. Ancak bu tavır, takımı ileriye taşımak yerine geriye çekiyor. Hele ki yıllardır bu formaya emek veren oyuncular söz konusuysa, eleştiri yapılabilir ama değer kaybettirecek bir yuhalama asla çözüm değil. Keşke bu şekilde davranarak kendi değerlerimizi kaybetmesek.
Kayserispor’un önünde uzun bir yol var. Galatasaray karşısında kaybedilen şey sadece puan oldu, ama kazanılan şey, eksikleri görme fırsatıydı. Bu süreçte en önemli iki şey zamana ve sabra sahip olmak. Hem oyuncular hem taraftar için. Çünkü bu takımın gerçek gücü, saha içinde olduğu kadar tribünde de gizli.
Yorumlar
Kalan Karakter: