Kayserispor sahada puan değil, karakter kaybediyor. Ligin dokuz haftası geride kaldı ve bu takım hâlâ galibiyet yüzü görmedi. 1-1’lik beraberliklerle oyalanan bir tablo, 4-0’lık ağır yenilgilerle sarsılan bir özgüven var. Hoca değişikliğine umut bağlanan bu hafta ise kendi evimizde, kendi taraftarımız önünde 3-1 kaybettik.
Bu mağlubiyet sadece teknik bir sorun değil; zihinsel ve yapısal bir çöküşün işaretidir. Ama unutulmamalı: Çöküşün başladığı yer, yeniden doğuşun da başlangıcı olabilir.
Futbolcular Sorumluluk Almalı
Samsunspor karşısında ilk yarı mücadele eden bir Kayserispor vardı. Pozisyonlara girdik ama final pası, son vuruş ve özgüven eksikliği her şeyi bitirdi. Bu takım sahada tabelenin değil, formanın ağırlığını taşıdığını göstermeli. Çünkü Kayserispor sahaya puan için değil, şehrin gururu için çıkar.
Yönetim de Bu Tabloya Ortak
Bugün tablo buysa, sadece hoca ya da futbolcular değil yönetim de bu sorumluluğu taşıyor. Transfer politikaları, ekonomik belirsizlikler, motivasyon eksikliği… Bu krizi görmek yetmez, çözüm üretmek gerekir. Yönetim artık soyunma odasının dışında değil, takımın itici gücü olmak zorundadır. Bu şehir, “bekleyelim görelim” yönetimi değil, “mücadele edelim çözelim” yönetimi görmek istiyor.
Taraftara Net Çağrı: Sırtınızı Değil, Yumruğunuzu Birleştirin
Evet, bugün Kayserispor sahada kötü oynadı. Evet, skor 3-0 oldu. Ama tribünde bir grubun takıma sırtını dönmesi kabul edilemez. Bu takım sizin desteğinize en çok bu anlarda ihtiyaç duyuyor. Galipken değil, mağlubiyetten galibiyet çıkarırken taraftar olunur. Protesto elbette yapılır ama takımı sahada yalnız bırakarak değil; omuz vererek, iterek, bağırarak yapılır.
Kayserispor’un bugünkü gerçeği şudur: Bu takım ya birlikte ayağa kalkacak ya da herkes ayrı ayrı düşecek.
Sonuç: Bu Şehir Vazgeçmez
Kayserispor düşüşte olabilir ama bu şehir düşmeye razı değil. Futbolcular sahada savaşmalı, teknik ekip oyuna akıl katmalı, yönetim sorumluluk almalı, taraftar tribünde dimdik durmalıdır. Bugün eleştiri zamanı ama yarın çok geç olabilir.
Kayserispor için artık tek yol var: Ele ele verip ayağa kalkmak. Çünkü bu şehir yenilgiyi değil, direnişi hak ediyor.
“Bugün sustuğumuz her dakika, yarın kaybolacak bir lig hayalinin değil; kaybolacak bir şehrin coşkusunun bedeli olabilir. O halde soruyorum: Kayserispor düşerken izleyen mi olacağız, ayağa kalkarken omuz veren mi?”
Yorumlar
Kalan Karakter: