Kayserispor, Süper Lig’in 12. haftasında İstanbul’da Fenerbahçe’ye konuk oldu.
Sarı-Kırmızılılar, mücadeleden 4-2 mağlubiyetle ayrılarak milli araya hem moralsiz hem de düşme hattında girdi. Skor tabelasında kaybeden taraf biz olsak da, sahada direnen, mücadele eden ve pes etmeyen bir Kayserispor vardı.
Bu sezonun ilginç bir istatistiği var: Kayserispor, kaybettiği maçlarda hep çok gol yedi.
Sahasında oynadığı ve kaybettiği maçlarda Galatasaray ve Beşiktaş’tan 4, Samsunspor’dan 3 gol yedi. Deplasmanda Trabzonspor ve Fenerbahçe karşısında da aynı tablo tekrarlandı: Yine 4 gol.
Ancak bu maçlardan yalnızca Samsunspor ve Fenerbahçe karşısında gol bulabildik. Bu da yeni teknik direktörün hücum hattına biraz daha canlılık kazandırdığını gösteriyor.
Yine de, bu çaba galibiyet ya da puan getirmeye yetmedi.
Fenerbahçe maçına gelirsek…
Rakibin hem kendi taraftarı önünde oynaması hem de Galatasaray’ın Kocaeli deplasmanında puansız dönmesinin verdiği ekstra motivasyonla sahada daha istekli olacağı belliydi.
Ama bu kadar motive bir takımın, hakem desteğine ihtiyacı var mıydı?
Bence hayır.
Hakem Ozan Ergün, daha önce yönettiği 4 Fenerbahçe maçının 4’ünü de sarı-lacivertlilerin kazandığı bir istatistiğe sahipti. Görünen o ki bu “şans serisini” bozmak istemedi.
Maçın 17. dakikasında Asensio’nun Carole’un kafasına attığı tekmeye kırmızı kart göstermemesi ve VAR hakemi Ömer Faruk Turtay’ın da devreye girmemesi maçın kırılma anıydı.
Malum son günlerde hakem, bahis ve gözaltı haberleri arasında VAR’da daha tecrübeli bir isim bulamamış olacaklar ki, karar Fenerbahçe lehine şekillendi.
Üstelik oyundan atılması gereken Asensio’nun 38. dakikada takımını öne geçirmesi de gecenin ironisi oldu.
Bu ülkede Anadolu takımı olarak büyük maçlarda puan almak istiyorsanız, sadece sahadaki rakibinizi değil, bazen hakemi de yenmek zorunda kalıyorsunuz.
Bu cümle klişe gibi görünse de, maalesef hâlâ geçerliliğini koruyor.
Şimdi önümüzde milli ara var.
Bu arayı doğru değerlendirip eksiklerimizi gidermemiz şart.
Bugün sahaya çıkan kadro, mücadele gücüyle umut verdi.
Takımın düşme hattında yer alması bizi demoralize etmemeli; aksine daha da motive olmalıyız.
Milli ara sonrası evimizde oynayacağımız Gaziantep FK maçı, yeniden yükselişin ilk adımı olabilir.
Unutmayalım; bu şehir, bu takımın arkasında durdukça Kayserispor her zorluğun altından kalkar.
Yeter ki, sahada emeğin karşılığını engelleyenler değil, adalet konuşsun.
Yorumlar
Kalan Karakter: