Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in açıklaması gündeme damga vurdu. LGS’de soruların çalındığı ya da bazı öğrencilere önceden verildiği yönündeki iddiaları yalanladı ve “Sınavda tam puan alan 719 öğrencinin zaten ders ortalamaları 100 üzerinden 99” dedi.
İyi de... Geriye kalan yaklaşık 1 milyon öğrenciye ne oldu? Neden başarılı olamadı bu çocuklar?
Bu ülkede sadece 719 öğrenci mi “düzenli çalışan, disiplinli, başarılı” tanımına giriyor? Kalan öğrenciler tembel mi? Vurdumduymaz mı? Eğitim sisteminin dışında mı?
Yoksa sistem mi dışlamış onları?
Sormak gerekiyor:
Sadece sınav odaklı bir eğitim anlayışıyla ne kadar ileri gidebiliriz?
100 üzerinden 99 ortalama nedir? Ölçme-değerlendirme sistemi neden neredeyse herkesi "takdirlik" gibi gösteriyor ama LGS’de barajı bile geçemeyen binlerce öğrenci oluyor?
Başarının ölçüsü neden sadece “bir güne sıkıştırılmış” bir sınav oluyor?
Eğitimde fırsat eşitliği ne kadar var?
Açık konuşalım… Bu ülkede özel okullarda okuyan, özel dershanelere giden, birebir özel öğretmen desteği alan öğrencilerin başarısıyla; köy okulunda birden fazla sınıfın birleştirilmiş derslikte okuduğu, öğretmen eksiği yaşayan, kaynaklara ulaşamayan öğrencinin başarısı aynı kefede mi?
Birileri “tam puan aldı, zaten başarılıydı” diyor.
Biz de soralım: Peki kalanlar neden başarılı olamadı?
Eğer bu sorunun cevabı “çocuklar çalışmadı” ise… o zaman sistem neden onları motive edemedi?
Eğer bu sorunun cevabı “öğretmen yetersizliği, kaynak yetersizliği, ekonomik sıkıntılar” ise… o zaman neden her yıl aynı sınavı yapıp milyonları elemekle övünüyoruz?
Gerçek başarı, 719 öğrenciyi değil; milyonlarca öğrenciyi yukarı çekebildiğimizde ortaya çıkar.
Bugün alkışladıklarımız, sistemin içerisinde yükselenler. Ama ya sessiz kalanlar? Ya imkânsızlıklardan ötürü yarışa hiç başlayamayanlar?
Eğitim, sadece sınav kazananları değil; hiç kimsenin geride bırakılmadığı bir anlayışı gerektirir.
Aksi halde her yıl aynı tabloyu konuşuruz…
Ve 719 yıldız parlayıp, milyonlarca umut söner…
Yorumlar
Kalan Karakter: