Sevda;
Anadolu’nun taşına toprağına işlemiş gizli bir ağıttır.
Bir köy çeşmesinde suya eğilen bakış,
Bir yanık bağlamanın göğsünde inleyen sızıdır.
Benim sevdam;
Kışın odun ateşinde köz,
Yazın harman yerinde toz,
Turnaların kanadında gurbet,
Anne duasında umut,
Seher vaktinde minarenin gölgesidir.
Sevda;
Ne şehirlerin gürültüsüne sığar,
Ne de insanın içine siner kolayca.
O, yanık bir türküdür
Söylendikçe yarayı deşer,
Sustukça yüreği yakar.
*“Turnaların Kanadında Bir Sevda”
*“Yüreğin Kervanlarına Yazılmış Türkü”
Anadolu’nun Bağrında Türküleşen Aşk
Türkiye…
Aslında saf ve tertemiz aşkların ülkesi.
Gökkuşağının altından geçen çocuk kadar masum,
Dağ başında açan kardelen kadar asil,
Toprağına düşen her damla yağmur kadar helal.
Sevda burada;
Bir gelin duvağında gizlenir,
Bir nenelerin duasında yankılanır,
Bir köy çeşmesinde kaval eşliğinde su içer,
Kimi zaman da bir yüreğin en kuytu köşesinde yanık bir türküye dönüşür.
İşte benim sevdam da böyledir dostum;
Toprak gibi sabırlı, ateş gibi yakıcı,
Göç yollarında kanat çırpan turnalar gibi hüzünlü,
Ve yine de umudunu hiç yitirmeyen bir türkü gibi ölümsüz.
Benim sevdam;
Anadolu’nun bağrında,
Bir köy odasında yakılan gaz lambasının titrek ışığında
Harman yeri kokan dizelerle türküleşti.
Çünkü sevda;
Sadece bir kalbin çarpıntısı değil,
Bir milletin ruhunu yoğuran en derin türküdür.
Dostun Kaleminden
Yanık Bir Anadolu Türküsü
Sevda;
Anadolu’nun taşına toprağına işlemiş gizli bir ağıttır.
Bir dağ yamacında esen yelin fısıltısı,
Bir yanık bağlamanın göğsünde inleyen sızıdır.
Benim sevdam;
Kışın odun ateşinde köz,
Yazın harman yerinde toz,
Turnaların kanadında gurbet,
Anne duasında umut,
Seher vaktinde minarenin gölgesidir.
Sevda;
Ne şehirlerin gürültüsüne sığar,
Ne de insanın içine siner kolayca.
O, yanık bir türküdür dostum;
Söylendikçe yarayı deşer,
Sustukça yüreği yakar.
Ve ben;
Bu sevdayı Anadolu’nun bağrından koparıp
Türkü diye sana sundum.
Burhan Kale’den
Beni Arama...
Beni arama, vazgeç
Balıklar adımı söylemez sana...
Sularım yakar ellerini,
Buz keser ateşim...
Beni arama,vazgeç tutun saçlarımın kıvrımlarına,
Şehirlerden temizdir günahlarım benim...
Beni arama, vazgeç
Kirpiklerin ıslanmasın boşuna...
Yağmurla mütebessim hüznün,
Yüreğe dokunan şehirlere kalsın...
Beni arama, vazgeç
Ne akrep ne yelkovan...
İnsan değil zamanı yaşayan,
Gecenin derin kuyularından,
Günün aydınlık kervanlarına,
Yusuf güzelliğinde şiirler taşıyan bir yürekle geldim sana...
Beni arama, vazgeç
Kırık aynalarda,
Gönlünde solmayan gül bahçeleriyle,
Çiçekler ve kuşlar kentin esaretinde,
Aşk kalır bana ekmek misali aziz
Baş ucumda, aklımda sen olduğunda...
Beni arama, vazgeç
Hasretin yakar düşleyince,
Gözlerin hatıra gelince sonsuz gurbet,
Son kuşların kanatlarında bir kızıl nehir,
Beni arama, vazgeç
Çoktan boyumu aştı şehir...
*Burhan Kale*
Yorumlar
Kalan Karakter: