Artık kimse insan kalmak istemiyor. Herkes “en” olmanın peşinde. Oysa tevazu, kaybedenin değil; kendini bilenin erdemidir.
Bir şiir okudum geçen gün:
kimine cennet düşmüş kimine arasat...”
İlk mısrada bile bir acı vardı. Çünkü o feryat, dağdan değil, bizden yükseliyor.
Tevazunun çığlığı bu. Yüzyıllardır bize yol göstermiş bir değerin, artık hor görülen bir zarafetin feryadı...
Bugün sokakta, işte, siyasette, sosyal medyada bir şey dikkat çekiyor: Tevazu kayboldu. Yerine arsız bir özgüvenle parlatılmış kibir yerleşti. Herkes “en” olmanın peşinde — en çok bilen, en haklı çıkan, en dikkat çeken, en çok beğeni alan...
Ama kimse insan kalmak istemiyor.
Kibir, modern çağın görünmez virüsü haline geldi.
Sessizlik artık zayıflık, sabır aptallık, alçakgönüllülük ise geri kalmışlık sayılıyor.
Oysa tevazu, bilgeliktir.
Kibrin değil, karakterin ürünüdür.
Çünkü dolu olan eğilir; boş olan dimdik durur.
Bugün etrafımıza bakınca, dik duran ama içi boş nice dal görüyoruz.
Bir zamanlar tevazu, saygının dilini konuşurdu.
Şimdi o dil unutuldu.
Sosyal medyada herkes bir vitrin kurmuş; her paylaşım bir “ben buradayım” çığlığı.
Ama kimse gerçekten “orada” değil.
Gösterişin gölgesinde, tevazu sessizce can veriyor.
Oysa tevazu bir ırmaktır: sessiz akar ama yönü hep denizedir.
Kibir dağ başında donar kalır, tevazu ise akar, birleşir, deniz olur.
Fakat biz artık birleşemiyoruz. Herkes kendi küçük su birikintisinde boğulmayı seçmiş durumda.
Eskiden bilirdik: “Eğilen kırılmaz.”
Şimdi kimse eğilmek istemiyor, herkes dimdik durmakla övünüyor.
Ama kırılan da onlar oluyor.
Çünkü tevazu, güçsüzlüğün değil, direncin adıdır.
Çağımızın en tehlikeli yanılgısı şu:
Kibir, “özgüven” sanılıyor.
Oysa biri inşa eder, diğeri yakar.
Özgüven, insanı insan yapar; kibir, insanı kendine düşman eder.
Unutmayalım:
Tevazu eden kazanır.
Çünkü tevazu, kendini bilmenin sessiz ihtişamıdır.
Kibir ise, kendini dev aynasında görenlerin mezar taşıdır.
Evet, çağ sert. Ama insan kalmak hâlâ mümkün.
Yeter ki biraz susalım, biraz dinleyelim, biraz eğilelim.
Çünkü eğilen insan kırılmaz.
Ve unutmayın — bu çağın en büyük yoksulluğu para değil, tevazusuzluk.
Kalın Sağlıcakla...
Yorumlar
Kalan Karakter: